Bu hafta blogumda çocukluğumda en çok iz bırakan hatıralardan birini ve geçtiğimiz hafta Oksijen gazetesinde ele aldığım internetin kırılganlığı ile ilgili derlemeyi paylaştım.
“Haddini Aşan Yaşam Rehberi” adlı podcast serimde ise hayat denen akışın (bir aksilik olmazsa) ortak durağı olan yaşlılık konusunu ele aldım.
Çocukken gençliğe, gençken orta yaşa, orta yaştayken ise yaşlılığa hazırlanamıyoruz. Oysa yaşlılık en çok hazırlık gerektiren ve o ana kadarki maddi ve manevi yatırımların ekmeğinin yendiği çağ.
BU SAYININ DESTEKÇİSİ
2024 Yılında Yatırım Dünyasını Neler Bekliyor?
Odea’nın Ekonomi Gazetecisi Güzem Yılmaz Ertem moderatörlüğünde hazırladığı “Yatırım Odaklı Podcast” yeni bölümleriyle devam ediyor.
Alanında uzman konukları ağırlayarak yatırımlarını doğru yönetmek isteyenlere yol göstermesi ve zamansız, güvenilir bir kaynak olması hedefiyle hazırlanan serinin yeni sezonunda ilk konuk, Ekonomist Özlem Bayraktar Gökşen.
Güzem Yılmaz Ertem ve Özlem Bayraktar Gökşen’in “2024 Yılında Yatırım Dünyasını Neler Bekliyor?” sorusuna cevap aradıkları bölümü dinlemek için hemen tıklayın.
Genel Gündem
Hoşuma giden bir ürün ile başlayayım. “We Are Rewind” adlı girişim, 80’li yılların Walkman kasetçalar konseptini mekanik form ve işlevi koruyarak yeniden hayata geçirmiş. 12 saat ömürlü şarj edilebilir lityum-iyon pili ve istenirse bluetooth üstünden harici hoparlör ve cihazlara bağlanabilme özelliği var (160 dolar). Retro görünümlü kablosuz kulaklığı da ayrı hoşuma gitti (O da 52 dolar).
Dış kaynak kullanımı, uzaktan çalışma, çokuluslu ekipler gibi pek çok etken şirketlerin yapısında önemli dönüşümleri tetikliyor. En ilginç yansımalarından biri de teknolojinin küresel ölçekteki başkenti Silikon Vadisi’nin cazibesini hızla yitirmesi. Üstelik erime bu bölgeyle sınırlı değil. Apricitas Economics’in derlediği verilere göre ABD’de teknoloji odaklı istihdam oranı son 10 yılın en düşük seviyesine gerilemiş durumda.
Samsung yılın ilk çeyreğindeki performansıyla Apple’ı geride bırakarak en çok akıllı telefon satan marka oldu. IDC verilerine göre aynı dönemde Apple’ın satışları yüzde 10 geriledi.
Tekno-ticaret savaşında bu hafta:
ABD yönetimi Texas eyaletinde kuracağı yarıiletken fabrikası için Samsung’a 6,4 milyar dolar hibe edecek. Tesis faaliyete geçtiğinde 2nm ölçekli dünyanın en gelişmiş çiplerini üretecek.
Intel, Çin pazarına özel iki yeni yapay zeka çipini tanıttı. HL-328 ve HL-388 kodlu çipler ABD’nin Çin’e yüksek teknoloji ihracatını kısıtlayan yaptırımlarını aşabilmek için düşük performansta çalışacak şekilde tasarlanmış.
Vergi avantajı sebebiyle Tesla merkezini ABD’nin Delaware eyaletinde konumlayan Elon Musk, şirketten prim adına 56 MİLYAR dolar tahsil etmek istediğinde bölge mahkemesi bu talebi “üretim ve satış hedeflerini tutturamamak, kurumsal kaynakları israf etmek ve kişisel servet edinme odaklı davranmak” sebebiyle yatırımcılar adına reddetmişti. (Küçük bir bilgi: ABD’de saatlik ortalama asgari maaş 7,25 dolar. Yani bir kişinin Musk’ın talep ettiği bedeli kazanması için kesintisiz olarak 3 milyon 700 bin yıl çalışması gerekiyor.) Musk şimdi yatırımcılardan ödemeyi ve şirket merkezini Texas’a taşımayı kabul etmelerini istiyor. Talep 13 Haziran’daki yıllık yatırımcı toplantısında görüşülecek.
Yukarıdaki gayretin diğer yüzüne de bakalım: Çinli rakiplerinin baskısıyla sürekli kan kaybeden Tesla, gelir kaybı sebebiyle personelinin yüzde 10’unu işten çıkarıyor. Şirketin dünya genelinde 140 bin çalışanı bulunuyor.
Dünyayı Saran Ağ
E-ticaret devi Amazon en yakın takip ettiğim konu başlıklarından biri. Şaşırabileceğim her ayrıntısını öğrendiğimi sanırdım. Öyle değilmiş. The Wall Street Journal gazetesinin özel (ve UZUN) dosyasında ortaya çıkan gerçek: Amazon işleyişini, süreçlerini ve iç dinamiklerini öğrenebilmek için “Big River” adlı paravan bir şirket (marka) yaratıp 2015 yılından bugüne rakip platformlarda satıcı olarak faaliyet göstermiş. Haberin ayrıntıları inanılmaz. E-ticaret, satış ve pazarlama profesyonellerine tavsiye ederim.
Instagram’ın Twitter’a rakip olarak geliştirdiği Threads’in Türkiye’deki faaliyetleri 29 Nisan 2024 itibariyle son bulacak. Yapılan açıklamada bu tarihten sonra Türkiye’den açılan hesapların askıya alınacağı ve sahibi tarafından da erişilemeyeceği bildirildi. Sürecin arka planında Türkiye Rekabet Kurumu’nun 8 Şubat 2024 tarihinde aldığı ve Threads’in Instagram ile veri birleştirmesine (paylaşmasına) karşı çıkan kararı bulunuyor.
Twitter, yeni kaydolanlardan paylaşım yapmaları için depozito alacak. Yani yeni üyeler tweet yazmak için bir ön ödeme yapacak, bu bedel 3 ay sonra iade edilecek. Gerekçesi botlarla mücadele. (Türkiye’nin enflasyonla mücadele yöntemlerini andırmıyor mu?)
SpaceX şirketinin uydu üzerinden internet erişimi sunan Starlink hizmetini (henüz lisans alınmamış) Güney Afrika, Sudan ve Zimbabwe gibi ülkelerde kaçak kullananlar şirket tarafından uyarıldı. Hem karaborsa satışı önlemek hem de ilgili devletlerle sorun yaşamamak için alınan karar doğrultusunda bu abonelerin erişiminin ay sonunda kesileceği bildirildi. (600 dolar kurulum ve aylık 120 dolar abone bedeli ile sahip olunan Starlink hizmeti şu an 72 ülkede resmi olarak kullanılabiliyor. Sitesinde Türkiye’nin 2024’te kullanıma açılacağı ibaresi bulunuyor.)
Yorum: Korsan kullanıma yönelik tasarruflara diyeceğim elbette yok ancak internet erişimi gibi hayati öneme ulaşmış bir hizmetin ABD’li bir özel şirketin iki dudağı arasında olma hali hem düşündürücü hem tedirgin edici. Savaş, ticari yaptırım ya da bir yerel mahkeme kararıyla her şeyin altüst olabileceği fazlasıyla hassas bir düzen. Siber güvenlik konusu ise apayrı.
Düşündürücü bir gelişmeyle bu kategoriyi noktalayalım: Google, İsrail devletinden aldığı 1,2 milyar dolarlık ihaleyi protesto eden 28 çalışanını kovdu. Her şeyin tel tel döküldüğü, tuhaf bir çağdayız.
Yapay Zeka Gündemi
Çinli televizyon üreticisi TCL, dünyanın yapay zeka tarafından yazılan ve çekilen ilk romantik komedisinin tanıtımını yayımladı. “Next Stop Paris” adlı yapımın senaryosu da görüntüleri de o kadar kötü ki, şaka mı değil mi tereddüt ediyorsunuz (değil). Yazın yayına giriyormuş.
Yorum: Her teknolojik gelişmenin ilkel safhası gibi yapay zeka şu an mevcudun yerini almaya, kendi yorumunu katmaya çalışıyor. Hatırlayalım; geleneksel TV döneminde aynı anda, aynı şeyi izledik. İnternet çağında aynı şeyleri istediğimiz an seyredebilmeye başladık. Gidişata bakınca aynı içeriği izlemiş son insanlar olabiliriz. Yapay zeka çağının herkese özel, benzersiz, sonuna kadar kişiselleştirilmiş içeriklere doğru evrimi kaçınılmaz. İşler Aşk-ı Memnu’yu “Yaprak Dökümü” ismiyle izleyeceğimiz; Bihter’i “Scarlett Johansson”ın, Behlül’ü ise “Ben Fero”nun oynayacağı türden küçük adımlarla başlayıp izleyici tercihiyle oluşmuş senaryo, süre, bölüm sayısı, oyuncu kadrosu ve mekanlar şeklinde ilerleyecek.
The New York Times gazetesi yapay zeka destekli sahte (deepfake) videoların Hindistan seçimlerinde oynadığı rol üstüne çok kapsamlı ve bilgilendirici bir haber dosyası hazırlamış. Özeti şu: “Seçimin sonuçlarını halkın yapay zeka okur-yazarlık seviyesi belirleyecek”. (Ben de bu konuda bir derleme yapmıştım.)
Apple, yapay zeka uygulamalarıyla zenginleştirilecek iOS 18 sürümü mobil işletim sisteminin bu özellikleri tamamen cihaz içinde çalıştıracağını açıkladı. Yani yapay zeka ile konuşma, yazışma gibi etkileşimleriniz Apple’ın ya da bir başka şirketin bulut sunucularına aktarılmayacak. Mahremiyet adına gayet anlamlı bir karar. Tek sorun bu karmaşık işlemlerin mobil işlemcilere bindireceği yük (ve kısaltacağı pil ömrü). iPhone 16’da kullanılanacak işlemcinin bu görevlere yönelik geliştirileceği düşünülüyor.
OpenAI, Japonya’ya özel geliştireceği dil modeli için başkent Tokyo’da bir ofis açacak. Yeni birimin hedefi ülkenin yerel kültür yapısını gözeterek büyük ölçekli Japon kurumlarının ve kamunun beklentilerine özel çözümler üretmek.
Avrupa Komisyonu, 13 milyar dolara ulaşan yatırımla en büyük hissedarı haline gelen Microsoft’un OpenAI şirketinin kontrolünü ele geçirme eğilimi göstermediğini ve bu sebeple incelemeye tabi tutulmayacağını açıkladı.
Microsoft, Birleşik Arap Emirlikleri merkezli yapay zeka girişimi “G42”ye 1,5 milyar dolarlık yatırım yaptı. Hamlenin ardındaki örtülü gerekçe, Çin ile arasındaki teknoloji eksenli ticaret savaşında ABD lehine safları sıklaştırmak.
Keşif, İcat ve İnovasyonlar
2020 yılında Hyundai tarafından satın alınan Boston Dynamics, 10 yıldır geliştirdiği “Atlas” adlı insansı robotu emekliye sevk ettiğini zekice bir video eşliğinde duyurdu.
Kendi alanındaki en gelişmiş seçeneklerden biri olan modele yönelik sürpriz kararın gerekçesi yine bu hafta ortaya çıktı. Şirket, hidrolikle çalışan Atlas’ı tamamen elektrikli bir model ile değiştirdi. Yeni robotun en sıradışı özelliği bütün eklemlerinin 360 derece dönebiliyor oluşu. Mutlaka izlemelisiniz.
Yorum: İnsansı robot sektörünün hem endüstriyel hem kişisel kullanımda büyük bir pazar oluşturacağına şüphe yok. Atlas’ın bu yeni sürümü işlev ve form açısından bu alanda gördüğüm en yenilikçi adım. İnsan anatomisini taklit etmeye çalışan bütün emsallerinin aksine, insan bedeninden aldığı ilhamla onu aşmak için cesur bir yaklaşım. Biyolojik evrime ezberbozan bir müdahale.
Biraz daha ötesini düşündüren bir gelişme ise ABD / Stanford Üniversitesi ile Google’ın yapay zeka laboratuvarı DeepMind Lab işbirliğinden geliyor. “Aloha Unleashed” adlı model, robotların bozulan diğer robotların arızasını otonom olarak tespit ve tamir edebilmesini mümkün kılıyor.
Robotik alanındaki akademik çalışmalarda bu hafta ilgimi çeken bir başka gelişmeyse Hong Kong’da iki üniversitenin ortak çalışmasının ürünü “hoplayan drone” oldu. Anlatması zor fakat “çekirge gibi” desem sanıyorum anlaşılabilir. Ne işe yarıyor derseniz, zıplama sayesinde uçmaya kıyasla çok daha az enerji tüketerek mesafe katedebiliyor. Bu da menzilini artırıyor. Büyük ölçeklisinin yük taşıma, küçük ölçeklisininse gözlem (istihbarat) ve doğal afet bölgelerinde keşif amacıyla kullanılabileceği düşünülüyor. Videosu aşağıda.
Yüksek performanslı araçlarıyla tanınan Alpine, hidrojen yakıtlı ve içten yanmalı motorlu “Alpenglow” modelini önümüzdeki ay görücüye çıkaracak. Araç henüz konsept aşamasındayken ilk olarak 2022 yılındaki Paris Motor Show etkinliğinde tanıtılmıştı.
Şarj edilebilen cihazlarımızın tamamı lityum-iyon pil kullanıyor. En büyük sorunları, her şarj ile kapasitelerinin biraz daha gerilemesi. Bir grup Avrupalı bilimcinin Almanya / Humboldt Üniversitesi bünyesinde yürüttüğü çalışma sonucu lityum-iyon pilleri daha verimli hale getiren ve ömrünü iki katına çıkaran bir teknik keşfedildi. Bu tür pillerin normal ömrü en fazla 8 yıl ile sınırlı. Ekibin geliştirdiği “atışlı akım” (pulsed current) tekniği ile şarj edilen piller ise 16 yıl ömre ve yüzde 80 oranında kapasite koruma özelliğine sahip oluyor.
Mevcut elektrikli araçların tamamına yakını da yine lityum tabanlı piller ile çalışıyor. Çinli “IM Motors”, yarı katı-hal (semi solid-state) pil kullanan ilk modeli tanıtarak bu alanda yeni bir sayfayı araladı. Katı hal piller hem daha fazla enerji depolama hem de düşük sıcaklıklarda daha iyi performans sunma gibi ayrıcalıklara sahip. “Lightyear” adlı lüks SUV segmentinde kullanılan teknoloji, tek şarjla 1.000 km menzil vaat ediyor.
Dünyanın en büyük elektrikli araç pili üreticisi CATL, 5 yıl boyunca hiç performans ve kapasite kaybetmeden çalışan ilk enerji depolama çözümünü geliştirdi. 15 bin defa şarj edilebilen ve 20 yıl kullanım ömrüne sahip “TENER” adlı pil, geleneksel konteyner boyutunda ve 6,25 megavat saat kapasiteye sahip.
Kripto Gündemi
Hong Kong Sermaye Piyasası Kurulu, Bitcoin ve Ether cinsi kriptoparaların borsa yatırım fonu (ETF) düzeninde alınıp-satılmasına onay verdi. 3 kuruluşun satacağı fonlar, ABD’deki gibi itibari (fiat) paraya değil; BTC ve ETH teminatına bağlı olacak.
Göklerden Gelen Haberler
NASA, bu ayın sonunda “Güneş yelkenlisi” ile ilk denemeye hazırlanıyor. Çok hafif bir kompozit maddeden mamul 7 metre yelkene sahip araç, Güneş’ten esen proton ve elektron serpintileriyle aynen bir yelkenli tekne gibi ilerliyor. Ekstra enerji kaynağına ihtiyaç duymadığı için teorik olarak sonsuz bir menzile sahip.
“Max Space” adlı bir girişim, uzayda stadyum büyüklüğünde bir yaşam alanını kurmak için çalışıyor. 2030 yılında hayata geçmesi hedeflenen proje, SpaceX’in araçlarıyla taşınacak “genişleyebilir” parçalardan oluşacak. Mevcut prototiplerde iki çanta boyutundaki parçalarla 60 metreküp hacminde alan yaratılabiliyor. Şirketin kurucusu Aaron Kemmer, uzayda 3D yazıcılarla üretim yapan “Made in Space” adlı girişimin de arkasındaki isim. (Aynı hedefe yönelik çalışan “Sierra Space” adlı bir başka girişim de var.)
Sağlık Olsun
Moderna’nın “kara tümör” olarak da bilinen melanom (cilt kanseri) hastalığına özel geliştirdiği mRNA aşısının HPV’nin yanısıra baş ve boyun bölgesindeki kanserlerde de işe yaradığı belirlendi. Bulgunun ardından şirketin hisseleri yüzde 6 değer kazandı.
Kapanış Notları
Bu hafta Oksijen gazetesindeki sayfamda teknoloji destekli savaşın yapay zekaya dek uzayan boyutlarına baktım.
Son hatırlatmalar
Aşağıdaki forma e-posta adresinizi yazarak (ücretsiz) abone olabilirsiniz.
Dilerseniz Patreon sayfam üzerinden bu çabamı maddi katkılarınızla destekleyebilirsiniz.
Haftaya yeniden görüşebilmek ümidiyle. 🙋♂️
Amirim Bu haftayı da rengarenk bezediniz.
Ortamdan çıkıp değişik konular hakkına bilgi sahibi olmak, hem yeni merakların kapısını aralıyor ,hemde bir durup nefeslenmemi sağlıyor. Bahsettiğiniz önemli işleri öne koymama vesile oluyor. Bunun için sonsuz teşekkürler.
Bu vesile, 23 Nisan egemenlik ve çocuk bayramımız;içinde biraz çocukluk kalan herkese kutlu olsun..
Daha düne kadar sokaklarda koşturup oynuyorduk. ne çabuk geçti değilmi ?
Ama birbirimizin yüzüne baktığımızda ne kadar çok yaşlanırsak, birbirimizin gözlerimizdeki o çocuğu daha kolay görüyoruz. Yaşlanmak çok iyi..
Eline emeğine sağlık amirim. Walkman güzelmiş 😀