🇯🇵 Japonya nüfusu 800 bin geriledi.🎮 Sony, 40 milyon PS5 sattı.💡 Rüzgar türbiniyle rotası bozulan kuşlar için "açık deniz yuvası" yapıldı.👄 Yapay zekanın yeni durağı: "mastürbasyon cihazı".🛰️ En büyük uydu uzaydaki yerini aldı.
Çok güzeldi hocam. Sizi eskiden bilirdim ama sonra neden bilmiyorum ama bağlantımız kopmuş. Yani sizinle daha doğrusu içeriklerinizle bağlantım kopmuş. Yıllar sonra tekrar şu an tam hatırlayamadığım bir şekilde buldum sizi. Kuvvetle muhtemel Twitter'ın size özel diye takip ettiklerimin etkileşimlerinden. Söylemek istediğim birkaç şey şunlar.
1- Sizin yaptığınız bu iş muazzam değerli. Peki neden çok daha fazla bilinir değilsiniz? Çok daha fazla bilinir olmanız lazım gibi geliyor bana.
Not: Aahhh şimdi hatırladım sizi tekrar buluş anımı. Rahmetli Cüneyt Arkın vefat ettiğinde hakkında yazılanları okurken Twitter'da paylaştığınız "Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli" yazınızdan. Blogunuzu gördüm ve sonrasında tüm ortamlardan takibe aldım sizi.
2- Sizi çok beğeniyorum. O kadar kalitelisiniz ki. Maşallah. Yazılarınızdan hissettiğim kişiliğiniz çok hoş. Çok naif. Sizin gibi bir Türk olmasından gurur duyuyorum. Sağ olun, var olun. Keşke sizin gibi olabilsem.
3- Bu düşüncelerim beni gayri ihtiyari birinci maddeye tekrar döndürüyor. Nasıl daha da iyi bir bilinirliğe sahip olursunuz düşüncelerine itiyor. Yani bilinir derken bunu açıklamam gerektiğini hissettim. Yani nasıl Özgür Demirtaş'ı ilgili ilgisiz herkes tanıdı ise, o gibi tanınmanızı istiyorum galiba. Şu an belki de o kadar tanınmak da iyi olmayabilir diye de hissettim. Aslında içimdeki şu: böyle abur cubur kötü insanlar tanısın diye değil de örneğin ODTÜ'de İTÜ'de vb.de okuyan tüm öğrenciler sizi bilmeli. Çünkü yaptığınız bu çalışmalar Türkçe içerikli de olduğu için o kadar önemli ki bence. Sadece dil bariyeri değil kastım. Sizi siz yapan şey. Filtreniz. Bu bizim için muazzam değerli. Örneğin Eric Topol takip ederim. O bir alanda yazıyor. Neden onu takip ediyorum. Çünkü adamın ilgi alanı benim ilgi alanıma giriyor ve adama güveniyorum. Gibi gibi. Bunun için belki üniversitelerde biraz daha birebir konferans vs iyi olabilir. Çünkü ülkemizin gelecek neslinin sizin gibi yaşayan büyük adamlarını tanımaya çok ihtiyacı var bence.
Neyse çok uzattım. Bu kadarını da başta yazdığınız yorum cesaretlendirmesi sebebiyle yazdım galiba. :)
Sizi çok seven bir takipçiniz.
Belki bir gün sizi kanlı canlı da görürüm. Ya da "seni uzaktan sevmek mi aşkların en güzeli" :))
Öncelikle ilginiz ve tavsiyeleriniz için teşekkür ederim.
Daha fazla kişiye ulaşmak başta kulağa hoş geliyor. Bizim mesleğin de ana besin kaynağıdır malum. Ancak bu her zaman iyi sonuçlar doğurmayabiliyor. En büyük risk "ilgisiz" kişilere ulaşmak. Hem bana hem de onlara zaman kaybı olarak dönüyor. İlgili olanlara ise bir şekilde (sizin durumunuzda olduğu) er ya da geç ulaşıyorum.
Bilgi çokça emek işi. Üreten de tüketen de bir parça emek vermeli. Yoksa yemeğini yesin diye tabak elinde bebeğinin peşinden koşan anne-baba gibi olur insan.
Bu bültenin kapsadığı konularla ilgili Türkiye'de sandığınızdan çok daha az kişi var. Bilim ve teknolojinin meraklısı çok gibi görünse de cep telefonu modelleri ve video oyunlarıyla ilgili olanları çıkardığınızda geride neredeyse kimse kalmıyor. Ben de o konularla pek ilgili değilim zaten.
Bültenin mevcut abonelerinin kendi çevresine duyurması hem hedefleme hem de faydalanma açısından her zaman daha isabetli oluyor. "Kulaktan kulağa" denen kadim yöntem bu alanda da sağlıklı işliyor.
Maalesef sosyal medyada "aya çıkılmadı" yorumuna uzun videolu cevaplar düzenler gerçekten öğrenmek için sorulan soruları görmüyorlar bile..Özellikle astronomi alanında ben muzdaribim.
Amirim ellerinize sağlık. Yine çok keyifli çok doyurucu olmuş. Nacizane bir ekleme-düzeltme yapmak isterim. Anne sütünde bulunanlar aslında bağışıklık yanıtı sağlayan yapılar olan ‘antikorlar (antibody)’ Antibiyotik ise bakteriyel hastalıklara karşı kullanılan bir ilaç grubunun genel adı.
Emeğinize sağlık, dünyada olup bitenlerden haberdar olmak insanda kendi geleceğini de eline alma gereksinimi doğuruyor. Birey olarak da nerede olduğunu ve nereye gitmen gerektiğini görebiliyorsun.
Umarım ülkede planlama ve eğitimle ilgili bürokratlar da bu olan bitenleri takip ediyordur ve geleceğe hazırlık yapıyorlardır (bir umut işte)...
Sizi pandemi döneminden beri ilgiyle takip ediyorum.
Touchscreen ile Google arasındaki dava, sizin yazdıklarnızı okuduktan sonra, yaptığım araştırmada ceza davası değil bir tazminat davası olduğunu öğrendim. ( https://casetext.com/case/touchstream-techs-v-google-llc) Aslında, Google bir ceza almadı, Touchscreen şirketini zarara uğrattığı için sadece tazminat ödeyecek. İlk bakışta her ikisi arasında bir fark görülmese de, ceza davalarında genellikle savcılık yani devlet taraf oluyor. Tazminat davalarında bu davada olduğu gibi devlet (kusuru yoksa) taraf olmuyor.
Kapanis notlari kismindaki gazete yazinizi da okumayi seviyorum ama o yarim cikiyor hep, yazinin alt kisimlarini okuyamiyorum, bu bir teknik hata mi yoksa bilincli olarak mi boyle paylasiyorsunuz?
Bülteni ingilizce yayımlama konusunda bir teşebbüsünüz olup olmadığını bilmemekle beraber bülten okuyucularını renklendirme konusunda iyi bir adım olabilir diye düşünüyorum. Yazılar için teşekkürler...
Sizi yillardir takip ediyorum ve belkide youtube-da olan bütün vidyolarinizi izlemisimdir. Karsilik beklemeden Topluma yarali oluyorsunuz, helede böyle bir zamanda. Sizin hakkiniz ve emeginiz ödenmez.
Yıllarca çocuklara, katıların da canı var, ruhu var, masanıza, sandalyenize kibar davranın milyon kere dedikden sonra, bültende, katıların kendini onarabildiğini okuyup çocuklarla ekran kaydı paylaşırken beni görmek lazımdı..sağolun varolun hocam
Çok güzeldi hocam. Sizi eskiden bilirdim ama sonra neden bilmiyorum ama bağlantımız kopmuş. Yani sizinle daha doğrusu içeriklerinizle bağlantım kopmuş. Yıllar sonra tekrar şu an tam hatırlayamadığım bir şekilde buldum sizi. Kuvvetle muhtemel Twitter'ın size özel diye takip ettiklerimin etkileşimlerinden. Söylemek istediğim birkaç şey şunlar.
1- Sizin yaptığınız bu iş muazzam değerli. Peki neden çok daha fazla bilinir değilsiniz? Çok daha fazla bilinir olmanız lazım gibi geliyor bana.
Not: Aahhh şimdi hatırladım sizi tekrar buluş anımı. Rahmetli Cüneyt Arkın vefat ettiğinde hakkında yazılanları okurken Twitter'da paylaştığınız "Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli" yazınızdan. Blogunuzu gördüm ve sonrasında tüm ortamlardan takibe aldım sizi.
2- Sizi çok beğeniyorum. O kadar kalitelisiniz ki. Maşallah. Yazılarınızdan hissettiğim kişiliğiniz çok hoş. Çok naif. Sizin gibi bir Türk olmasından gurur duyuyorum. Sağ olun, var olun. Keşke sizin gibi olabilsem.
3- Bu düşüncelerim beni gayri ihtiyari birinci maddeye tekrar döndürüyor. Nasıl daha da iyi bir bilinirliğe sahip olursunuz düşüncelerine itiyor. Yani bilinir derken bunu açıklamam gerektiğini hissettim. Yani nasıl Özgür Demirtaş'ı ilgili ilgisiz herkes tanıdı ise, o gibi tanınmanızı istiyorum galiba. Şu an belki de o kadar tanınmak da iyi olmayabilir diye de hissettim. Aslında içimdeki şu: böyle abur cubur kötü insanlar tanısın diye değil de örneğin ODTÜ'de İTÜ'de vb.de okuyan tüm öğrenciler sizi bilmeli. Çünkü yaptığınız bu çalışmalar Türkçe içerikli de olduğu için o kadar önemli ki bence. Sadece dil bariyeri değil kastım. Sizi siz yapan şey. Filtreniz. Bu bizim için muazzam değerli. Örneğin Eric Topol takip ederim. O bir alanda yazıyor. Neden onu takip ediyorum. Çünkü adamın ilgi alanı benim ilgi alanıma giriyor ve adama güveniyorum. Gibi gibi. Bunun için belki üniversitelerde biraz daha birebir konferans vs iyi olabilir. Çünkü ülkemizin gelecek neslinin sizin gibi yaşayan büyük adamlarını tanımaya çok ihtiyacı var bence.
Neyse çok uzattım. Bu kadarını da başta yazdığınız yorum cesaretlendirmesi sebebiyle yazdım galiba. :)
Sizi çok seven bir takipçiniz.
Belki bir gün sizi kanlı canlı da görürüm. Ya da "seni uzaktan sevmek mi aşkların en güzeli" :))
Merhaba,
Öncelikle ilginiz ve tavsiyeleriniz için teşekkür ederim.
Daha fazla kişiye ulaşmak başta kulağa hoş geliyor. Bizim mesleğin de ana besin kaynağıdır malum. Ancak bu her zaman iyi sonuçlar doğurmayabiliyor. En büyük risk "ilgisiz" kişilere ulaşmak. Hem bana hem de onlara zaman kaybı olarak dönüyor. İlgili olanlara ise bir şekilde (sizin durumunuzda olduğu) er ya da geç ulaşıyorum.
Bilgi çokça emek işi. Üreten de tüketen de bir parça emek vermeli. Yoksa yemeğini yesin diye tabak elinde bebeğinin peşinden koşan anne-baba gibi olur insan.
Bu bültenin kapsadığı konularla ilgili Türkiye'de sandığınızdan çok daha az kişi var. Bilim ve teknolojinin meraklısı çok gibi görünse de cep telefonu modelleri ve video oyunlarıyla ilgili olanları çıkardığınızda geride neredeyse kimse kalmıyor. Ben de o konularla pek ilgili değilim zaten.
Bültenin mevcut abonelerinin kendi çevresine duyurması hem hedefleme hem de faydalanma açısından her zaman daha isabetli oluyor. "Kulaktan kulağa" denen kadim yöntem bu alanda da sağlıklı işliyor.
Selamlar, sevgiler.
Teşekkürler hocam. Sevgiler.
Maalesef sosyal medyada "aya çıkılmadı" yorumuna uzun videolu cevaplar düzenler gerçekten öğrenmek için sorulan soruları görmüyorlar bile..Özellikle astronomi alanında ben muzdaribim.
Amirim ellerinize sağlık. Yine çok keyifli çok doyurucu olmuş. Nacizane bir ekleme-düzeltme yapmak isterim. Anne sütünde bulunanlar aslında bağışıklık yanıtı sağlayan yapılar olan ‘antikorlar (antibody)’ Antibiyotik ise bakteriyel hastalıklara karşı kullanılan bir ilaç grubunun genel adı.
Sevgiler saygılar
Çok haklısınız. Hemen düzeltiyorum.
Elinize, emeğinize ve beyninize sağlık, emeğinizin karşılığını katbekat alırsınız ve bu ufuk açan süreci devam ettirirsiniz umarım. Hayırlı pazarlar.
Harika bir sayı daha. 👌😊
Emeğinize sağlık, dünyada olup bitenlerden haberdar olmak insanda kendi geleceğini de eline alma gereksinimi doğuruyor. Birey olarak da nerede olduğunu ve nereye gitmen gerektiğini görebiliyorsun.
Umarım ülkede planlama ve eğitimle ilgili bürokratlar da bu olan bitenleri takip ediyordur ve geleceğe hazırlık yapıyorlardır (bir umut işte)...
Selam Serdar Bey,
Sizi pandemi döneminden beri ilgiyle takip ediyorum.
Touchscreen ile Google arasındaki dava, sizin yazdıklarnızı okuduktan sonra, yaptığım araştırmada ceza davası değil bir tazminat davası olduğunu öğrendim. ( https://casetext.com/case/touchstream-techs-v-google-llc) Aslında, Google bir ceza almadı, Touchscreen şirketini zarara uğrattığı için sadece tazminat ödeyecek. İlk bakışta her ikisi arasında bir fark görülmese de, ceza davalarında genellikle savcılık yani devlet taraf oluyor. Tazminat davalarında bu davada olduğu gibi devlet (kusuru yoksa) taraf olmuyor.
Doğru. Benim hatam. Düzeltiyorum.
"Wolf Ranc" İçinde medenice yaşayıp üreyip gelişip bilgi ve neslimizi geleceğe güvenle aktarabileceğimiz "medeni şehir" özlemimi depreştirdi.
Roma da Medine de bir şehirle başladı. Günahıyla sevabıyla bize birçok yenilikler kattı.
Eline yüreğine sağlık Serdar Abi hayırlı pazarlar hayırlı işler bol güneşler ❤👋
Ufuk açıcı bir pazar daha. Elinize, emeğinize sağlık, iyi çalışmalar Serdar Bey.
Teşekkürler
Serdar Bey, noise fotoğrafta gren anlamındadır. (Sese ait)gürültü olarak çevrilmiş.
Serdar hocam 10 numara 5 yıldız çalışma olmuş, emeğinize sağlık.
Emeğinize sağlık Serdar bey
Hocam, ellerinize saglik.
Kapanis notlari kismindaki gazete yazinizi da okumayi seviyorum ama o yarim cikiyor hep, yazinin alt kisimlarini okuyamiyorum, bu bir teknik hata mi yoksa bilincli olarak mi boyle paylasiyorsunuz?
selamlar.
Serdar Bey merhabalar,
Bülteni ingilizce yayımlama konusunda bir teşebbüsünüz olup olmadığını bilmemekle beraber bülten okuyucularını renklendirme konusunda iyi bir adım olabilir diye düşünüyorum. Yazılar için teşekkürler...
İngilizce bir bülten fikrim var fakat yeterli zaman ve enerjim yok. Yine de ocak üstünde, kısık ateşteki projelerimden biri.
Merhabalar Serdar Abi,
Sizi yillardir takip ediyorum ve belkide youtube-da olan bütün vidyolarinizi izlemisimdir. Karsilik beklemeden Topluma yarali oluyorsunuz, helede böyle bir zamanda. Sizin hakkiniz ve emeginiz ödenmez.
Tesekürler
Almanyadan Selamlar
Yıllarca çocuklara, katıların da canı var, ruhu var, masanıza, sandalyenize kibar davranın milyon kere dedikden sonra, bültende, katıların kendini onarabildiğini okuyup çocuklarla ekran kaydı paylaşırken beni görmek lazımdı..sağolun varolun hocam