Bazen düşünüyorum; bu bülteni hazırlamasam muhtemelen derin bir depresyona girebilirdim. Her hafta derlediğim bu gelişmelerden haberdar olmasam, insanlığa ve ona ait her değere olan inancımı kolayca yitirebilirdim. Aynı sebeple bu gayretim (size de bulaştırmaya çalıştığım) bir kaçış mı yoksa kurtuluş mu; bir türlü emin olamıyorum.
Bültene geçmeden birkaç geleneksel duyuru yapayım: “Haddini Aşan Yaşam Rehberi” başlıklı podcast serisinde bu hafta beceremediğimiz şeylerin esasen becerebildiğimiz şeylerin yolunu açan bir hediyeye dönüşme potansiyelinden bahsettim. Dinlerken kendinizden bir şeyler bulacağınıza eminim.
Oksijen gazetesindeki sayfamda OpenAI CEO’su Sam Altman’ın bu hafta blogunda yayımladığı yazısını yorumladım.
Kendi blogumda ise “katma değer” bahsiyle sürekli suratımıza çarpan yeni nesil rekabetin kriterlerine ve ChatGPT’nin düşünebilen ilk yapay zekayı müjdeleyen yeni sürümüne yönelik fikirlerime yer verdim.
Bültenimizin bu sayısı tam anlamıyla rengarenk. İspatı aşağıda.
Genel Gündem
Çin’in Sincan bölgesindeki kazılarda ortaya çıkan mumyalarının yanında süt bazlı kalıntılar da bulunmuştu. Bu hafta tamamlanan testlerde bunun peynir olduğu tespit edildi. Bronz Çağı’na ait, 3 bin 600 yıllık inek ve keçi sütü karışımı kefir peyniri!
1998’de masaüstü bilgisayar iMac başta olmak üzere, iPod, iPhone, iPad, MacBook Air, AirPods ve Apple Watch gibi simgeleşmiş pek çok ürün tasarlayan Jony Ive’ın şirketten ayrıldıktan sonra kurduğu tasarım ofisi “LoveFrom,” ile ne yaptığını merak ederdim (çünkü sitesinden anlaşılmıyor). The New York Times gazetesi benim gibiler için uzun ve güzel bir dosya hazırlamış. İpuçları: ABD / San Francisco’da 90 milyon dolara satın aldığı binada, Ferrari’nin ilk elektrikli aracının kabin ve kokpiti, Airbnb’nin yeni kurumsal kimliği ve dahası.
Refik Anadol, dünyanın ilk yapay zeka sanatları müzesi “DATALAND”i 2025 yılında ABD’nin Los Angeles şehrinde ziyaretçilere açacak.
Bir ilk daha: Dünyanın 3D yazıcılarla inşa edilen ilk oteli “El Cosmico”, 2026 yılında ABD’nin Texas Çölü’nde hizmete girecek. 3,7 metre tavan yüksekliğine sahip odalar “Lavacrete” adlı çimento bazlı alaşımdan üretilecek.
Meta CEO’su Mark Zuckerberg, bu haftaki etkinlikte “Orion” adlı artırılmış gerçeklik (AR) gözlüğünü tanıttı. Apple Vision Pro ya da Meta Oculus ile karşılaştırınca en azından görünüş olarak kesinlikle daha makul. Fiziki dünyanın üstüne yerleşen ve ekransız tecrübe edilebilen bir dijital deneyim şeklinde özetleyebiliriz. İlginç özellikleri var. Bir kısmını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.
Bu hafta ABD Teknoloji ve Standartlar Enstitüsü NIST, cihaz ve uygulamalarda kullanılan parolalara yönelik yeni kriterler yayımladı. Böylece hem faydasız hem de kendisi bizzat güvenlik açığı yaratan bazı zorlamalar kaldırıldı. Birkaç örnek: Farklı harf ve karakter kullanımı, düzenli parola değiştirme mecburiyeti ve parola hatırlatma için ipucu soruları.
Ek bilgi: Türkçede sıkça karıştırılan iki kavram var: şifre ve parola. Şifre (cypher), bir şeyin ulaşılmasını zorlaştırmak için kullanılan algoritmadır. Şifreyi çözen anahtara ise “parola” (password) denir. Yani doğrusu “kullanıcı adı ve şifre” değil; “kullanıcı adı ve PAROLA” olmalıdır. “Galat-ı Meşhur Bandosu” için bir malzeme daha.
BU SAYININ DESTEKÇİSİ
Odea’dan Yatırımcılara Özel Rehber Niteliğinde İki Yeni Video Serisi
İster yatırım yapmaya yeni başlayacak olun ister iyi bir yatırımcı, unutmayın ki yatırım yaparken bilgi, kazanmanın ilk adımıdır.
İşte tam bu noktada Odea, yatırım yapma sürecinde ihtiyaç duyulan bilgileri içeren rehber niteliğinde iki yeni video kaynakla karşımıza çıkıyor.
Bu hafta itibarıyla sosyal medyadan paylaşılmaya başlanan iki yeni video serisinin ilki; Özyeğin Üniversitesi Öğretim Görevlisi Emrah Ahi ve Ekonomist Özlem Bayraktar Gökşen ile hazırlanan “Yarına Yatırım Rehberi”. Bu seride özellikle yatırıma yeni başlayaların en temel sorularına yönelik harika bir rehber oluşturuldu.
İkinci seri ise “Ufuk Açan Yatırım Rehberi”. Bu seri, Odeabank’ın uzman bankacıları tarafından hazırlandı ve yatırımcılar için daha detaylı ufuk açan bilgiler sunuyor.
İki seriden de, her hafta yeni konuların anlatıldığı videolar sosyal medya hesaplarından sizlerle buluşmaya devam edecek.
Hemen takibe almak için tıklayın!
Dünyayı Saran Ağ
Mesajlaşma uygulaması Telegram’ın kurucusu Pavel Durov, kullanıcı bilgilerini yetkili kurumlarla paylaşmadığı gerekçesiyle Fransa’da tutuklanmış ve aleyhindeki dava süresince ülkeyi terk etmeme şartıyla serbest bırakılmıştı. Durov bu hafta yelkenleri suya indirdi ve artık yasal talepler doğrultusunda kullanıcıların IP ve telefon numaralarını ilgili kurumlarla paylaşacaklarını açıkladı.
Brezilya mahkemelerinin içerik kaldırma taleplerine uymadığı gerekçesiyle erişime engellenen ve hesapları dondurulan Twitter, geçtiğimiz hafta kesilen para cezasını yatırmış ve taleplere uyacağını açıklamıştı. Yüksek Mahkeme, bu hafta şirketin yeni bir resmi temsilci atamasını ve davaya konu hesaplarla ilgili bilgileri paylaşmasını talep etti.
Twitter, 2022’de Elon Musk yönetimine geçtikten sonraki ilk şeffaflık raporunu yayımladı (PDF). Buna göre platform sadece bu yıl 224 milyon şikayet almış, 5 milyon hesabı kapatmış ve 10 milyondan fazla paylaşımı silmiş.
ABD yönetimi Rusya’ya yönelik yeni bir dizi siber yaptırım kararı aldı. Gerekçe: 3 kriptopara borsası üzerinden yürütülen Rusya merkezli kara para aklama faaliyeti.
Meta ve YouTube’un ardından TikTok da yaklaşan ABD başkanlık seçimlerine yönelik “örtülü etkileme faaliyetleri” yürüttüğü gerekçesiyle Rusya’nın resmi haber kuruluşu RT ve Sputnik’in hesaplarını kalıcı olarak kapatma kararı aldı.
ABD yönetimi internete bağlı ve otonom araçlarda Çin kökenli yazılım ve donanım kullanımını yasaklayacak yasa tasarısı üstünde çalışıyor. Ticaret Bakanı Gina Raimondo kararın “uzaktan işlemez hale getirilebilecek araçların ülkede yaratacağı kaosu engelleme” amacıyla alındığını açıkladı.
Çip devi Qualcomm’un yapay zeka çağını ıskalayarak NVIDIA karşısında giderek zorlanan Intel’i 90 milyar dolaraka satın almak için teklif götürdüğü iddia edildi.
Dünyanın en büyük çip üreticisi Tayvanlı TSMC ve Güney Koreli Samsung, Birleşik Arap Emirlikleri’nde kuracakları 100 milyar dolarlık bir üretim tesisi için görüşmeler yürütüyor. En büyük engel üretim için gereken büyük miktardaki temiz su kaynağı ve yetişmiş insan gücü.
Dünyanın en büyük varlık yönetim şirketlerinden BlackRock, Microsoft ve MGX, Birleşik Arap Emirlikleri merkezli enerji altyapısı ve veri merkezleri için 100 milyar dolarlık işbirliği anlaşması imzaladı. (BAE’nin yapay zeka sektörüne yönelik ABD ile giderek yakınlaşması Çin’de rahatsızlık yaratıyor.)
Nüfusu 2 bine düşen pandaların önümüzdeki yıllarda yüzde 90’ının yok olacağı öngörülüyor. Çin Bilim Akademisi’nden Jing Liu, bu kaderi değiştirecek yeni bir keşfi duyurdu. Deriden toplanan hücrelerinin kök hücreye çevrilmesini temel alan bu yöntem ile klonlanan pandaların sağlıklı şekilde gelişimini sürdürdüğü bildirildi. Bu tekniğin yok olma tehlikesindeki diğer türler için de umut olması bekleniyor.
Bu kategoriyi eşine az rastlanacak türden bir haberle noktalayalım: Google müşterilerini Azure adlı kendi bulut bilişim altyapısına hapsederek rekabete aykırı davrandığı gerekçesiyle Microsoft’u Avrupa Birliği’ne şikayet etti.
Yapay Zeka Gündemi
Bu hafta yapay zeka sektörünün lideri OpenAI’da deprem etkisinde olaylar yaşandı. Şirket öncelikle (yeni yatırımcıları daha kolay ikna edebilmek için) kar amacı gütmeyen yönetim kurulunun kontrol yetkilerini kar amacı güden yönetim kuruluna devretme kararı aldı. Ayrıca CEO Sam Altman’a ilk defa şirketin kar odaklı parçasından hisse verilmesi kararlaştırıldı. (OpenAI’ın bu karmaşık şirket ve yönetim yapısını ayrı bir yazıda özetlemeye çalışmıştım.) Bu kararın ardından OpenAI’ın teknolojiden sorumlu yöneticisi Mira Murati istifa etti. Onu, araştırma ekibinin başı Bob McGrew ve Barret Zoph’un istifaları takip etti. Altman’ın yangını söndürme faaliyeti ne kadar işe yaradı tartışılır.
Tecrübelerim böyle şeylerin yeni yatırımlar geldikçe unutulduğunu gösteriyor. Fakat bu stratejinin (yapay zekanın ve OpenAI şirketinin bu alandaki varlığının ışığında) dolaylı olarak bütün insanlığı ve tarihin akışını etkileyeceğini unutmamak gerek.
Keşif, İcat ve İnovasyonlar
Avustralya’da 6 yıllık çalışma ve 200’den fazla bilimsel deneyin sonucunda ortaya çıkan “Plenty” adlı girişim, dünyanın meyve üretimi yapan ilk dikey tarım tesisini hayata geçirdi. 12 dönüm kapalı alan içindeki 9 metrelik kulelerde yetiştirilen çilekler şimdiden yılda 1,8 milyon ton mahsul veriyor. Üstelik yüzde 97 daha az toprak ve yüzde 90 daha az su ile. Ve hiçbir hormon, antibiyotik ve (organik dahil olmak üzere) pestisit kullanmadan. Çileklerin 2025 yılında satışa sunulması hedefleniyor.
Ek bilgi: Sera ortamında çileklerden kök başına ortalama 2 kilo verim alınırken kapalı dikey tarımda mahsul ortalama 6 kiloya ulaşıyor.
Britanya / Southampton Üniversitesi, 360 terabayt (360 bin gigabayt) veri depolayabilen 5 boyutlu bir kristal üretti. Santimetrekareye 10 ton güce ve 1.000 derece santigrat ısıya dayanıklı kristaller, verileri 9 milyar yıl süreyle bozulmadan saklayabiliyor.
İsveç / Chalmers ve İspanya / Politecnica de Cataluny üniversiteleri, enerji üreten ve depolayan hibrit bir çözüm geliştirdi. Bu yapıda Güneş’ten enerjiyi (mevcut ve yaygın fotovoltaik hücreler yerine) silikon tabanlı paneller üretiyor. Böylece ısınmaya bağlı verim kaybı azalıyor. Ardından “MOST” adı verilen bir termal tabaka, enerjiyi geleneksel piller gibi nadir elementlere ihtiyaç duymadan depoluyor. Bir icatta bunca inovasyon. Daha çok anlatırdım da kesiyorum.
Japonya / Kyushu Üniversitesi, oda sıcaklığındaki ısıdan enerji üreten organik alaşımlı bir (termoelektrik jeneratör) cihaz geliştirdi. Sistemin temeli, ortam sıcaklığındaki ısının havadaki negatif ve pozitif elektronlar arasındaki geçişi üstüne kurulu. Üretilebilen elektrik sadece 384 milivolt. Fakat potansiyeli büyük. Çalışırken ısınan elektrikli cihazların kendini bir miktar şarj edebilmesi gibi. (Mesele Con Ahmet’e varmadan bırakıyorum.)
Enerji sektörünün köklü kuruluşlarından Westinghouse Electric, “eVinci” kodlu nükleer minireaktörünü ticari olarak kullanıma sunmak üzere. Tek parça halinde bir kamyon dorsesine sığacak boyutlardaki sistem, hem maliyet hem de teknik gereksinim adına gayet rekabetçi. Isı pompası mantığıyla çalışan 3 metre çapındaki eVinci, soğutma ihtiyacı duymadan 5 ile 15 megavat arası üretim gerçekleştirebiliyor. Her bir reaktör yılda 55 bin ton daha az karbon salımına sebep oluyor. Ve tek yakıt ünitesiyle 8 yıl kesintisiz çalışıyor. (Pili bittiğinde kamyona yüklenip üreticisine yeni pil takılması için yollamak yeterli.)
Mikronükleer enerji alanında bir başka gelişme de Çin / Soochow Üniversitesi’nden geldi. Uzun süredir pek çok bilimcinin üstünde çalıştığı “nükleer pil” alanındaki icat, (radyoaktif) americium alaşımlı kristalden yakaladığı yeşil ışığı güneş panellerindekine benzer fotovoltaik hücrelerle elektriğe çeviriyor. Emsallerine kıyasla 8 bin kat daha verimli yapı, yüzde 0,8 verimlilik oranıyla şimdilik sadece düşük güç tüketen cihaz ve sensörler için kullanışlı.
Çinli bilimciler dünyanın en kuvvetli elektro-mıknatısını üretti. 42 Tesla gücündeki sistem kendi ana sektörünün yanısıra elektromanyetik ile bağlantılı jeneratör, röle, elektrik motoru, kulaklık, mikrodalga fırın ve buzdolabı gibi onlarca sektörde yeni bir sayfa açabilir.
Küçük bir not: Bir arkadaşın soyadına yönelik merakımdan Osmanlıcada mıknatıs için “mıhladız” sözcüğünün kullanıldığını öğrenmiştim. Siz de bilin.
Sağlık Olsun
Harvard / Brigham Hastanesi, bulaşıcı hastalıklara yol açan patojenleri soluma esnasında burunda hapsederek yok eden bir sprey geliştirdi (PCANS diyorlar: Pathogen Capture and Neutralizing Spray). Burnun içinde oluşturduğu ince tabaka, bakteri ve virüsleri ölümcül sınırın 25 katına maruz kalınsa dahi yüzde 99,99 oranında yok edebiliyor.
Son hatırlatmalar
Aşağıdaki düğmeye tıklayarak bültene (ücretsiz) abone olabilirsiniz.
Dilerseniz Patreon sayfam üzerinden bu çabamı maddi katkılarınızla destekleyebilirsiniz.
Haftaya yeniden görüşebilmek ümidiyle. 🙋♂️
İlk parağraftaki hissiyatınıza o kadar aşinayım ki, günlerim ve gecelerim hayatı anlama, anladığım kadarıyla dönüştürme ve paylaşma kaygısıyla dolup taşıyor.Bu bir kaçış değil, zamanın enginliğinde boşa yaşamadığımıza olan inancın bir yansıması sanırım.Bu bağlamda yaptıklarınız çok kıymetli...
🙏🏻 Emeginize saglik Serdar Bey, “kurtulus” diyorum ben :)