🧠 Akli melekelerimiz dünya genelinde geriliyor. 🇦🇪 BEA'den ABD'ye 1,4 TRİLYON dolarlık yatırım. 🇪🇺 AB teknoloji sektörü hareketlendi. 🚗 Hızlı araç şarjında rekor BYD'nin.
Bir arkadaşım vasıtası ile sanırım 5 bültendir yazılarınızı okuyorum. Ülkemizde gündemi böylesi entelektüel bakış açısı ile güzel yorumlayan birinin olması ne hoş. Gündem maddelerini, teknoloji ve bilime ilgisi olan bizleri heyecanlandıran bir bakış açısı ile anlatan hemde bunu tek başına ve birkaç işinizin arasında yapıyor olmanıza hayranlık duymamak elde değil. Ben canı gönülden teşekkür ediyorum ve kocaman bir taktiri hakettiğinizi düşünüyorum. Elinize emeğinize sağlık, İyi ki varsınız...
bu tarz durumların rüyama girdiği bile oluyor, doğru, şahsi bir problem. editöryal rahatsızlık diyelim. esasen burada beni yaralayan gıyabımda beni 'okuduğunu anlaMAyan' bir kitleye dahil etmeniz. yoksa bu vurguya neden ihtiyaç duyasınız, değil mi?
Bir internet taraması yaparak Türkiye'de okuduğunu anlama oranına bakarsanız, bu tür vurguların hassasiyetini de kavrarsınız.
Her şeyin ölçüsünü kendimizden yola çıkarak belirlersek, bir süre sonra tek başına kalırız. Bu bültenin amacı kendi kendine konuşmak değil; insanlara ulaşmak, anlaşılmak. Her kesimden insana. Hep daha fazlasına.
farklı düşünüyoruz. 'az buçuk da olsa okuma alışkanlığı olmayan bir kişi alt alta yazılı bu kadar cümleyi okumaz' daha geçerli bir varsayım bence bu bültenin hitap ettiği kitle düşünülürse. kurumsallık/tarafsızlık gibi bir iddiası olmasa da gazetecilik nosyonuyla ve genel okuyucuya yönelik hazırlanan bir yayında yerleşik imla kurallarına bağlı kalmayı ben tercih ederdim. haber aralarındaki peşrevler zaten her türlü kuraldışılığa açık ki fena da olmuyor.
neyse ağabey, boş verin, müteşekkiriz. kadı kızına bile nasip olmamış ki... hem öyle yapsanız yarın da birisi çıkar, iyi oluyordu niye artık 'ma'ları büyük yazmıyorsunuz der, sonu yok. ben de bir 'MA' yüzünden on yıllık alışkanlığımı bırakacak değilim. yaşama sevincimin olduğu bir güne denk gelmiş demek ki o gün, söylemişim.
Haddini aşan yaşam rehberi podcastınız bülteninizden önce yayınlandığı için bülteni okumadan önce dinlemiş oluyoruz İkisi bir arada veya peş peşe yayınlansa hatırlama açısından daha iyi olur gibime geliyor.
Firavunlar Sezarlar adlarını boşuna taşlara kazıtmamış. "Söz uçar yazı kalır" da tabi nereye neyle yazıldığına bağlı. 🙂
İbni Haldun devletleri insana benzetmiş. Doğar büyür yaşar ve ölür. Devid Eaglaman da beynin karar mekanizmasının demokrasi tabanlı işlediğinden bahsetmiş. Beyin ne kadar sağlıklı ise o kadar iyi karar verebiliyor ama hasarlı ise tehlikeli/değil olumlu olumsuz karar verirken tabii ki kendisi ve çevresi için sıkıntı doğuracak şekilde karar veriyor. Epilepsi nöbetinde ise karar çıkmadığı için beyin kendini resetliypr.
Kur'an da en yalın anlamıyla: "Onlar, bir ümmetti, gelip geçti; onların kazandıkları kendilerinin, sizin kazandıklarınız sizindir. Siz, onların yaptıklarından sorumlu değilsiniz." (Bakara 141) diyor.
Sizin haddini aşan yorumunuz da takdire şayan:
"Demokrasi dünya genelinde tarihininin belkide en büyük krizinin sancısı yaşıyor. Suçlu arayan parmaklarsa kendinden gayrı herkesi tarıyor."
Emeginize saglik, yine harika olmus. Surekliligin ve devamliligin ne kadar onemli ve kolay olmayan bir sey oldugunun ispati olmus bu haftaki dunya halleri. Hepimiz en iyi yaptigimiz seyleri her durumda yapmaya devam edersek aslinda bir seyler degisecek. Giristeki alinti gecerliligini daha uzun yillar koruyacaga benzer, Toronto`dan selamlar...
Sağlıkla ilgili haberleri daha çok görmek isterim emeğinize sağlık
Selam,
Bir arkadaşım vasıtası ile sanırım 5 bültendir yazılarınızı okuyorum. Ülkemizde gündemi böylesi entelektüel bakış açısı ile güzel yorumlayan birinin olması ne hoş. Gündem maddelerini, teknoloji ve bilime ilgisi olan bizleri heyecanlandıran bir bakış açısı ile anlatan hemde bunu tek başına ve birkaç işinizin arasında yapıyor olmanıza hayranlık duymamak elde değil. Ben canı gönülden teşekkür ediyorum ve kocaman bir taktiri hakettiğinizi düşünüyorum. Elinize emeğinize sağlık, İyi ki varsınız...
Çok teşekkürler. Aramıza hoşgeldiniz.
Teşekkürler 🙏
ağabey şu olumsuzluk eklerini büyük yazmasan... bültenin ortasında tüm hevesim kaçıyor.
Büyük harfle kaçıveren heves nasıl bir şey ola ki, bilemedim. Hayata karşı bu kadar kırılgan olmayın lütfen.
bu tarz durumların rüyama girdiği bile oluyor, doğru, şahsi bir problem. editöryal rahatsızlık diyelim. esasen burada beni yaralayan gıyabımda beni 'okuduğunu anlaMAyan' bir kitleye dahil etmeniz. yoksa bu vurguya neden ihtiyaç duyasınız, değil mi?
Bir internet taraması yaparak Türkiye'de okuduğunu anlama oranına bakarsanız, bu tür vurguların hassasiyetini de kavrarsınız.
Her şeyin ölçüsünü kendimizden yola çıkarak belirlersek, bir süre sonra tek başına kalırız. Bu bültenin amacı kendi kendine konuşmak değil; insanlara ulaşmak, anlaşılmak. Her kesimden insana. Hep daha fazlasına.
Selamlar.
farklı düşünüyoruz. 'az buçuk da olsa okuma alışkanlığı olmayan bir kişi alt alta yazılı bu kadar cümleyi okumaz' daha geçerli bir varsayım bence bu bültenin hitap ettiği kitle düşünülürse. kurumsallık/tarafsızlık gibi bir iddiası olmasa da gazetecilik nosyonuyla ve genel okuyucuya yönelik hazırlanan bir yayında yerleşik imla kurallarına bağlı kalmayı ben tercih ederdim. haber aralarındaki peşrevler zaten her türlü kuraldışılığa açık ki fena da olmuyor.
neyse ağabey, boş verin, müteşekkiriz. kadı kızına bile nasip olmamış ki... hem öyle yapsanız yarın da birisi çıkar, iyi oluyordu niye artık 'ma'ları büyük yazmıyorsunuz der, sonu yok. ben de bir 'MA' yüzünden on yıllık alışkanlığımı bırakacak değilim. yaşama sevincimin olduğu bir güne denk gelmiş demek ki o gün, söylemişim.
hürmetler.
Haddini aşan yaşam rehberi podcastınız bülteninizden önce yayınlandığı için bülteni okumadan önce dinlemiş oluyoruz İkisi bir arada veya peş peşe yayınlansa hatırlama açısından daha iyi olur gibime geliyor.
Firavunlar Sezarlar adlarını boşuna taşlara kazıtmamış. "Söz uçar yazı kalır" da tabi nereye neyle yazıldığına bağlı. 🙂
Demokrasi
İbni Haldun devletleri insana benzetmiş. Doğar büyür yaşar ve ölür. Devid Eaglaman da beynin karar mekanizmasının demokrasi tabanlı işlediğinden bahsetmiş. Beyin ne kadar sağlıklı ise o kadar iyi karar verebiliyor ama hasarlı ise tehlikeli/değil olumlu olumsuz karar verirken tabii ki kendisi ve çevresi için sıkıntı doğuracak şekilde karar veriyor. Epilepsi nöbetinde ise karar çıkmadığı için beyin kendini resetliypr.
Kur'an da en yalın anlamıyla: "Onlar, bir ümmetti, gelip geçti; onların kazandıkları kendilerinin, sizin kazandıklarınız sizindir. Siz, onların yaptıklarından sorumlu değilsiniz." (Bakara 141) diyor.
Sizin haddini aşan yorumunuz da takdire şayan:
"Demokrasi dünya genelinde tarihininin belkide en büyük krizinin sancısı yaşıyor. Suçlu arayan parmaklarsa kendinden gayrı herkesi tarıyor."
Sağolun Serdar Bey, emeğinize sağlık. "ABD vatandaşı olmayan ziyaretçilerin tüm cihazlarını tarama ve el koyma yetkisi" mi? Bir yaşıma daha girdim.
Ben de ilk duyduğumda aynı şaşkınlığı yaşamıştım.
Demek Amerikan traşı yapmadıklarına şükrermek lazım 🙂
Şükür Amarika'da işimiz de yok hayalimiz de. 🙂
Serdar hocam yazıları okumasan kendimi huzurlu hissetmiyorum. Bu arada ses teknolojisi yaklaşık 10 yıl önce vardı.
Anlaşılan ilerde çoğu kişinin fav friendi bir yapay zeka botu olacak
Çok sayıda, insanın aklını başından alacak gelişme bir araya gelmiş..
Emeginize saglik, yine harika olmus. Surekliligin ve devamliligin ne kadar onemli ve kolay olmayan bir sey oldugunun ispati olmus bu haftaki dunya halleri. Hepimiz en iyi yaptigimiz seyleri her durumda yapmaya devam edersek aslinda bir seyler degisecek. Giristeki alinti gecerliligini daha uzun yillar koruyacaga benzer, Toronto`dan selamlar...
çok teşekkürler
Sağ olun. Var olun. Her daim neşe ve sevinçle dolu olsun hayatınız.